Cumhuriyetin ilanıyla birlikte, İstanbul’daki taşımacılık imtiyazını elinde bulunduran Belçikalı şirketle yeniden masaya oturulur ve denilirki “ Artık bizim de Türkiye Cumhuriyeti’nin de şartları var bu şartları kabul ediyorsanız İstanbulda kalabilirsiniz. Kabul etmiyorsanız buyrun gidin.” Belçikalı şirket Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin bütün şartlarını kabul eder. O şartlardan biri şudur; İstanbulda tramvaylara binen öğrenciler kimliklerini gösterdiklerinde tam biletin yarısı kadar ücret ödeyecekler lakin, Belçikalı şirket bu maddeyi uygulamaz.
Öğrenciler tramvaya biner İstanbul’da kimliklerini gösterirler ama kraldan daha çok kralcı olan biletçi “ Hayır der ! Herkese tam bilet keseceğim. Şirket bunu emretti.” Bunun üzerine öğrenciler emniyete başvururlar fakat öğrencilerin isteği kabul edilmediği gibi Belçikalı şirket tramvaylarda çıkmasın diye her tramvaya birer polisin görevlendirilmesini talep eder.
Tarih 15 Kasım 1923, Cumhuriyet tarihimizin ilk öğrenci eylemi. O gün bütün öğrenciler İstanbul’da tramvay duraklarından tramvaya binecek ve hakları olan tam biletin yarısı kadar ücret ödeyeceklerdir. Harbiye tramvay istasyonundan üç öğrenci biner ve biletçiye tam biletin yarısı kadar ücret ödemek isterler biletçi kabul etmez. O esnada tramvay yolunda onarım vardır, kaptan tramvayı durdurur. Yolun kenarında Belçikalı şirkete çalışan insanlar…Üç öğrenci tramvaydan indirilir, feci şekilde dövülür, bununlada kalmaz iki el silah sesi ve yerde kanlar içinde yatan iki öğrenci…
Bugün öğrencilerimiz şunu bilsinler ki kimliklerini gösterdiklerinde tam biletin yarısı kadar ücret ödüyorlarsa, bunun bedeli Cumhuriyet tarihimizde ödenmiştir.
Bizde bir söz var “Kırk paralık adam !” Birilerini aşağılamak küçümsemek için kullanılır “Kırk paralık adam” bu deyim…
O yıllarda tam bilet seksen paraydı. “Kırk paralık adam haklarını, Cumhuriyetin kendine verdiği kazanımları savunmak isteyen öğrencilerden başkaları değildir…
İlk yorum yapan siz olun