Güney Amerikalı devrimci Ernesto “Che” Guevara’nın yüzü milyonlarca tişörtte yer aldı. 20. yüzyılın en tanınmış solcu isyancılarından biri olan Che, aslen tıp eğitimi almıştı. Küba ve Kongo devrimlerinde savaşmış, Bolivya’daki gerilla hareketine liderlik ettiği sırada bir ormanda öldürülmüştür.
Ölümünden sonra etrafında oluşan efsane büyüdü ve bugün bile Latin Amerika’da büyük saygı görmektedir. Ancak eleştirmenleri, Che’nin yanlış yönlendirilmiş bir romantik olduğunu ve yüzlerce siyasi cinayet ve insan hakları ihlaliyle suçlandığını savunmaktadır.
Arjantin’de varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Che, tıp öğrencisiyken politik bir uyanış yaşadı. Güney Amerika’yı motosikletle gezerken kıtanın yoksulluğunu gözlemledi. Bölgedeki sorunların kaynağı olarak Amerikan hegemonyasını gören Che, komünizmi benimsedi.
Guevara, Kübalı devrimci Fidel Castro’nun ilk destekçilerinden biri oldu. 1956’da Castro’nun gerilla savaşına katıldı ve Amerika destekli diktatör Fulgencio Batista’yı devirdiklerinde, yeni devrimci hükümette önemli bir rol üstlendi. Uluslararası üne kavuştu. 1959’da, yüzlerce siyasi tutuklunun yargılamasız idam edilmesi emrini vermesi, onun politik mirasını lekeleyen en önemli olaylardan biri olmuştur.
1960’larda, Guevara’nın baskısıyla Castro, devrimi diğer gelişmekte olan ülkelere yayma kararı aldı. İlk olarak Kongo’ya giden Che, burada başarısız olunca Küba’ya geri döndü. İkinci denemesi Bolivya’da oldu ve hedefi oradaki askeri cuntaydı.
CIA’nın desteğiyle Bolivya hükümeti, Che’nin gelişinden haberdardı. 1967’de gerilla güçleri kuşatıldı ve Che yakalandıktan sonra vurularak öldürüldü, ancak çatışmada öldüğü izlenimi verildi. Günümüzde Che, Küba ve Güney Amerika’da bir kahraman olarak anılmaya devam ediyor ve resimlerinin yer aldığı tişörtler moda haline gelmiştir.
İlk yorum yapan siz olun