Dünyamızda yaşayan varlıkların, insanlar ve sayılarını bilemediğimiz hayvanlardan müteşekkil olduğunu sanıyorsanız “Yanılıyorsunuz!”
Cinlerin varlığı kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim ve hadisler ile kesinlikle sabittir. Varlıklarını inkar etmek dinden çıkmaya neden olabilir.
Dünyamızda göremediğimiz varlıklardan olan cinlerde bulunmaktadır. İyi de cinler nasıl yaşarlar? ne ile beslenirler? günlük hayatlarında neler yaparlar hiç merak ettinizmi? Eğer ettiyseniz yazımızın devamında bu konulara ilişkin bilgiler bulacaksınız.
Sayfamızı takip edenler diğer yazılarımızda da denk gelmişlerdir ki cinlerde yemek yer su içer ve evlenirler.
Bir seferinde Cinler, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’e yiyeceklerini sormuşlar. O da:
“Elinize geçen, üzerine Allah’ın ismi zikredilmiş her kemik, olabildiği kadar bol etli olarak sizindir. Her deve ve at mayısı da hayvanlarınızın yemidir.” buyurmuşlardır.
Buna müteakip Efendimiz (s.a.s):
“Sakın bu iki şeyle (kemik ve kuru hayvan mayısı) abdest bozduktan sonra istinca etmeyin, çünkü onlar (cinnî olan) din kardeşlerinizin yiyecekleridir.” şeklinde Sahabe Efendilerimize uyarmıştır.
Fakat haditeki, Rasûlullah (s.a.s)’ın “Üzerine besmele çekilmiş kemik” sözü ile ilgili âlimler,
üzerine besmele çekilen kemiğin, mümin cinlerin yiyecekleri, besmele çekilmeyen kemiklerin de kâfir cinlerin yiyecekleri olduğunda ittifak içindediler.
Tezek yani hayvan pisliğinin cinlerin yiyeceği değil, onlara ait hayvanların yiyeceği olduğu Müslim’in sahihinde açıkça ifade edilmiştir. Bu rivayette, -cinlerle görüştüğü gece- cinlerin yiyecekleri konusunda Hz. Peygamber (s.a.s) onlara:
“Allah’ın adının anıldığı, tastamam, oldukça etli kemiklerden elinize geçenler sizin azığınızdır. Hayvanların tersi / tezek de sizin hayvanlarınızın yemidir.” diye buyurdu, sonrasında “Bu ikisiyle istinca etmeyin/taharet almayın, çünkü bunlar kardeşlerinizin (cinlerin) yiyeceğidir.” dedi.
Hadisten son derece net anlaşıldığı üzere, Peygamberimiz (s.a.s) kullandığı son cümlesinde “bunlar kardeşlerinizin(cinlerin) yiyeceğidir” mealindeki ifadesinde yer alan “yiyecek” ifadesi genel olarak kullanılmış ve cinlere kemik, onların hayvanlarına ise tezek olduğu kastedilmiştir.
Bu açıklamalardan net olarak anlaşılan, hadislerde zikredilen “kemik” cinlerin yiyeceği, “tezek” ise cinlere ait hayvanların yemidir.
1000 seneye kadar yaşayabilen cinlerinde bizimkine benzer sosyal hayatları ve cemiyetleri bulunmaktadır. Şenlikleri, düğünleri, toplantıları hatta seminer ve konferansları vardır. Üreyebilir ve çoğalabilirler. Yeyip içmeleri koku duyusuyla olduğu için nefsani olarak doymuş olurlar.
Bazı inançlarda cinlerin kuru soğan ve sarımsak kabuğunu para olarak kullandıklarına inanılır. Bunlar yakılmamalıdır. Yoksa cinlerin hışmına uğrama ihtimaliniz, yani zarar görme ihtimaliniz olabilir.
“Özellikle et yediğiniz zaman elerinizi öncesinde ve sonrasında mutlaka yıkayın, yoksa yağlı elleri yalarlar.”,
“Tütün dumanını çok severler.”
“Kâfir olanları, kan, irin, hayvan pisliği kokularını da çok severler.”
şeklinde inanışlarda bulunmaktadır.
Kaynaklar :
İmam-ı Şiblî, Cinlerin Esrarı, Takdim Bölümü : 94
M. Abdülfettah Şahin, İnancın Gölgesinde: 1/146
İmam-ı Şiblî, Cinlerin Esrarı, 107
Müslim, Salat 150 (450)
Tirmizi, Tefsir, Ahkâf (3254)
Prof. İbrahim Canan, K. Sitte: 4/244
İmam-ı Şiblî, Cinlerin Esrarı, 96
Prof. İbrahim Canan, K. Sitte: 4/244
(Müslim, Salat,150).
İlk yorum yapan siz olun