Tarih, MÖ 1400’lü yılların sonlarını gösterirken, o günün krallığı olan 18. Hanedan döneminde, Teb bölgesinde Krallar Vadisi’nin karşısında yaşayan Kraliçe Ahmose, deliler gibi tutkun olduğu kocası Firavun I.Tutmosis’e bir erkek vâris verme umudunu günden güne yitirmeye başlamıştı. Bütün çabalarına rağmen hamile kalmasına sevinse de 2 kızı olur ve sadece biri hayatta kalır; adı da Hatşepsut’tur.
Firavun I.Tutmosis öldüğünde, Kraliçe Ahmose’den olan kızı Hatşepsut ile oğlu II.Tutmosis evlendi. Evlendiklerinde Hatçepsut 12, üvey kardeşi II.Tutmosis ise 20 yaşındaydı. Hatşepsut’un güçlü bir kişiliği vardı, hanedanlık içinde de bu hissediliyordu. Genç yaşına ve hanedanlığına karşı düzenlenen komplolara rağmen kendini kabul ettirmeyi başarmıştı. Üvey erkek kardeşleri onun iktidarı ele geçirmesine engel olmak için komplolar tertip ettiyseler de başaramadılar. Haşnepsut, zekası ile bu komploların üstesinden geldi.
Tutmosis, zayıf biriydi, savaşlara bile gitmedi ve 40 yaşında öldü. Onun ölümünden sonra Hatşepsut, üvey oğlu III. Tutmosis’e tahtı kaptırmamak için, dönemin baş rahibi ile bir anlaşma yaptı. III.Tutmosis’i ikinci plana itti ve yönetime el koydu. Mısır’ın firavunluğa yükselebilmiş tek kadın kraliçesi Hatşepsut, gerçek bir hükümdar gibi davranarak güç dizginlerini sıkı sıkı kavradı. Ülkede huzurlu bir ortam sağladıktan sonra, büyük imar işleri gerçekleştirdi. Hatşepsut, o dönemdeki en büyük ticaret yolunun da girişimcisiydi. Mısır Hatçepsut sayesinde refaha kavuştu.
İlk yorum yapan siz olun