İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak…

İnanıyorum söylediğini candan söylediğine,
ama bugünkü karar yarın bozulur çok kez.
Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak,
en çabuk unuttuğumuz şeydir ne yapsak.
Madem ki bu dünya bile yok olacak bir gün
sevginin bitmesine insan neden üzülsün?
Aşk mı kaderi kovalar, kader mi Aşkı?
Daha kimseler çözemedi bu bilmeceyi.


2013 Edit : Bu vesile ile büyük sanatçı Tuncel Kurtiz abimizi rahmetle anıyoruz…

Bir William Shakespeare şiiri ekledim biraz önce, o zaman son zamanlarda halkımızın büyük çoğunluğunun bir dizi sayesinde öğrendiği ve sevdiği bir şiirininde tam metnini ve dizideki halini de buradan vermeden geçemeyeceğim.. ki gerçektende çok çok beğendiğim bir şiirdir… çevirisini dizideki kadar tutalım.. ya da onu da tam verelim.. bu arada Tuncel Kurtiz’inde (Ramiz dayı) hakkını vermek gerek.. çok güzel okumuş gerçekten.

tamamı için devam…

I do believe you think what now you speak;
But what we do determine oft we break.
Purpose is but the slave to memory;
Of violent birth, but poor validity:
Which now, like fruit unripe, sticks on the tree;
But fall unshaken when they mellow be.
Most necessary ’tis that we forget
To pay ourselves what to ourselves is debt:
What to ourselves in passion we propose,
The passion ending, doth the purpose lose.
The violence of either grief or joy
Their own enactures with themselves destroy:
Where joy most revels, grief doth most lament;
Grief joys, joy grieves, on slender accident.
This world is not for aye; nor ’tis not strange
That even our loves should with our fortunes change;
For ’tis a question left us yet to prove,
Whether love lead fortune, or else fortune love.
The great man down, you mark his favourite flies,
The poor advanc’d makes friends of enemies;
And hitherto doth love on fortune tend:
For who not needs shall never lack a friend;
And who in want a hollow friend doth try,
Directly seasons him his enemy.
But, orderly to end where I begun,–
Our wills and fates do so contrary run
That our devices still are overthrown;
Our thoughts are ours, their ends none of our own:
So think thou wilt no second husband wed;
But die thy thoughts when thy first lord is dead.

İnanıyorum söylediğini candan söylediğine,
ama bugünkü karar yarın bozulur çok kez.

Hafızanın kulu olmaz kararımız,
çabuk doğduğu için büyümeden ölür,
nasıl ki ham meyve dalında durur da,
oldu mu kendiliğinden düşüverir yere.
Kendi kendimize verdiğimiz sözütutmak,
en çabuk unuttuğumuz şeydir ne yapsak.

Tutku bitti mi, istem de biter gider,
ateşli sevinçler de kederler de
yeminleri yakarlar kendileriyle birlikte.
Sevincin en coştuğu yerde dert en çok yerinir,
birdokunmada dert sevince döner, sevinç dertlenir.
Madem ki bu dünya bile yok olacak bir gün
sevginin bitmesine insan neden üzülsün?
Aşk mı kaderi kovalar, kader mi Aşkı?
Daha kimseler çözemedi bu bilmeceyi.

Düşen büyük adamı en sevdiği unutur,
yükselen züğürde düşmanları dost olur.
Sevgi talihin peşindedir diyecek insan
bunca dost görünce büyüklere kul kurban!
Başı darda olan dayanak aramaya görsün,
sözde dost düşman kesilir bütün.
Ama ilk düşünceme döneyim yine
isteklerimiz öyle çatışır ki kaderimizle
bütün kurduklarımız yıkılır gider,
düşünceler bizim, olaylar bizim değiller.
Sen yine bir daha evlenmeyeceğine inan,
inancın değişir kocan öldüğü zaman.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir