
“Bu yazı, Komplo Kafası adlı YouTube kanalında yayınlanan ikinci bölümün yazılı versiyonudur. Gizemli bilgiler ve tarihi gerçeklerle dolu bu yolculuğa hazır olun.”
Tarih kitaplarında piramitler hep aynı tanımla anlatıldı: “Firavunların görkemli mezarları.” Ama ya bu sadece bir masalsa? Ya piramitler aslında bilinç aktarımı yapan yıldızlararası geçitlerse? Komplo Kafası’nın ikinci bölümünde, Giza Piramitleri’nin mezar değil, evrenler arası birer cihaz olduğu teorisini didik didik ettik. Hazırsanız, taşları yerine oturtalım!

Okullarda bize hep aynı hikâyeyi anlattılar: “Piramitler mezardı.” Ama hiç düşündünüz mü… neden hiçbirinde firavun mumyası yok?
Teori şu: Bu yapılar antik anti-gravitasyon teknolojisiyle inşa edildi. Atlantis’in kayıp teknolojileri, ses dalgalarıyla taşı levite eden sistemler kullanıldı. Buna “sesle taş kaldırma” deniyor.

Piramitlerin içindeki dar koridorlar, rezonans tünelleriydi. Mısırlıların “Ba” ve “Ka” dediği ruhsal parçalar, bu tünellerde bir araya gelerek bilinci başka bedenlere aktarabiliyordu.
Biyofotonik rezonans odaları, Nibiru’daki bir bedene bilinç aktarımını mümkün kılıyordu. Bir nevi “kozmik zihin transferi”.
Zirvedeki eksik taş mı? O altın kaplı enerji odaklayıcı bir düzenekti. Yani bu yapılar, aslında “aktif enerji cihazlarıydı”.

Çünkü bazıları Anunnaki soyundan geliyordu! Bu hibrit varlıklar, yıldızlararası geçitleri kullanarak iletişim ve kontrol sağlıyordu. Zaten Tanrı Osiris’in sembolü de Orion’la bağlantılı.

Ve o X işareti? SpaceX roketlerinde, Twitter’ın yeni adında, çocuğunun isminde…
“X”, Nibiru’nun sembolü. Yani Planet X!

Amerikan dolarındaki piramit sembolü Mısır’la mı ilgili? Tabii ki hayır! Bu, Anunnakilerin küresel ekonomiyi hâlâ kontrol ettiğinin bir işareti olabilir mi?

“METRODA FÖTR ŞAPKALI VE BEYAZ SAÇLI BİRİNİ GÖRÜRSENİZ ASLA GÜVENMEYİN! O BİR REPTILIAN OLABİLİR!”
Bu makaleye kaynak olan “Komplo Kafası” Orjinal İçeriği