
Stephen King'in The Running Man romanı, Reaganomics döneminin gelir eşitsizliğini ve distopik bir geleceği çarpıcı bir şekilde ele alıyor. Aksiyon dolu bu eser, toplumsal ve ekonomik eleştiriler içeriyor.
#TheRunningMan
The Running Man, 1980’lerin aksiyon filmlerine bir saygı duruşu niteliğinde bir eser. Stephen King, 1982’de Richard Bachman takma adıyla The Running Man’i yayınladığında, Amerika Birleşik Devletleri, o dönemki Başkan Ronald Reagan’ın neoliberal ekonomik politikalarının etkilerini yeni yeni hissetmeye başlıyordu. Reaganomics ile zenginlere yönelik büyük vergi indirimleri ve gıda yardımı ve Medicaid gibi sosyal güvenlik programlarına yapılan köklü kesintiler gelir eşitsizliğini derinden artırdı. Zenginler daha da zenginleşirken, bir resesyon ortasında yoksulluk arttı ve King, bu tür değişikliklerin toplumu distopik bir geleceğe nasıl dönüştürebileceğini keşfetmek için bu romanı kullandı.
The Running Man, 1980’lerin aksiyon filmlerine gönderme yapan, distopik bir geleceği ele alan önemli bir eser. Roman, Reaganomics döneminde Amerika’daki gelir eşitsizliğini ve sosyal güvenlik programlarındaki kesintilerin toplum üzerindeki olumsuz etkilerini gözler önüne seriyor. Okuyuculara tavsiyem, bu romanı sadece bir aksiyon hikayesi olarak değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik eleştiriler içeren derin bir metin olarak okumalarıdır. Distopik senaryoların günümüzdeki gerçekliklerle nasıl örtüştüğünü düşünmek, toplumsal sorunlara daha bilinçli bir şekilde yaklaşmamıza yardımcı olabilir. Ayrıca, romanın aksiyon dolu anlatımı, okuma deneyimini keyifli hale getirecektir. Ancak, romanın şiddet içerdiği ve bazı okuyucular için rahatsızlık verici olabileceği unutulmamalıdır.
Haber size gelsin. Teknoloji alanında son gelişmeler …
Profesyonel yorumlar ve güncel haberleri almak için incelemek için;
ücretsiz telegram grubumuza katılınız :DuoTeknoloji (telegram grubu)