Kadınlar, 1886’nın bugününde yani 18 Ocak’ta Şükufezar dergisinde ‘saçı uzun aklı kısa’ deyimine karşı mücadele başlatmıştı…
Yazıların kategorisi: “Kara Kutu”
İtalyan bir aile 11 yaşındaki oğullarını papaz okuluna göndermek isterler fakat bulundukları yerde papaz okulu yoktur. Denizyolu ile Napoli’deki okula göndermeye karar verirler. Fakat çocuk Müslüman korsanlara esir düşer. Osmanlı topraklarına getirilir.
Yiğitlere Serdar Olan Aksaray’lı Genç Osman
”Bağdat’ın kapısın Genç Osman açtı,
Gören kâfirlerin tebdili şaştı.
Kelle koltuğunda üç gün savaştı,
Şehitlere serdar oldu Genç Osman.”
Petrol baronu Üsküdar doğumlu Osmanlı Ermenisi Kalust Sarkis Gülbenkiyan, 1955 yılında dünyanın en zengin insanı olarak ölmüştü…
Osmanlı Arşivleri’nde ortaya çıkan bir belge, bugünün okul kantinlerinin karşılığı olan mektep bakkallarının işleyişi, denetlenmesi ve satılan ürün çeşitleri hakkında önemli bilgiler veriyor.
Büyük Selçuklu Devleti’nin efsanevi veziri ve Ortaçağ İslam dünyasının en başarılı siyaset adamlarından olan Nizamülmülk Horasan’ın Tus şehrinde dünyaya geldi. Annesini oldukça küçük yaşta kaybeden Nizamülmülk’ün eğitimi ve temel ihtiyaçlarıyla babası ilgilenmek zorunda kaldı.
1) Adem
2) Şit ( Adem’in oğlu )
3) İdris ( Şit’in Torunu )
4) Nuh ( İdris’in torunu )
Antranik paşa, birinci dünya savaşından önce ve savaş esnasında Osmanlıya karşı kurulan ermeni taşnak çetesinin en ünlü komutanıdır. l865 yılında Şebinkarahisar’da doğdu. soyadı Ozanyan’dır.
Kore Savaşında 14 mermi ile yaralandı;
“Beni burada bırakın yanıma 1 makineli tüfek ve 1 sandık mermi koyun, siz çekilirken size zaman kazandırırım” dedi.
“Benim garazım fukarayı korumaktır,voyvodaların zulmünden memleketi kollamaktir.”Atçalı Kel Mehmet Atçalı Kel Mehmet, Nazilli’nin Arpaz köyünde doğdu. Babası Hasan’ın genç yaşında ölmesi üzerine Kel Mehmet yetim…
93 Harbinde, Plevne ordusu esir düşmeden önce, Balkanların öbür tarafında Rusların istilasına uğrayan Servi, Lofça gibi kasabalar ve köylerin Müslüman halkı kaçarak Sofya’ya gelmişlerdi. Ayrıca…
“Bugün silahımızı alanlar yarın canımızı alır”
Yıl 1940, Çin zulmü iyice artmış durumdaydı. Bunu protesto eden Türkler “isyancı” bahanesiyle tutuklandı. Çin resmi makamları Türklerin ellerindeki silahları toplamaya başladı.