Çanakkale Savaşı sırasında hayatını kaybeden 56 Türk askeri Limni’de yatıyor. Türk askerleri için bir anıt da dikilmiş. levhada İngilizce ’56 Türk askeri bu noktaya yakın yerde gömülüdür’ yazıyor.
Yazıların kategorisi: “Kara Kutu”
Bugün “laf kalabalığı, gürültü patırtı” anlamında kullanılan bu kelimenin aslında bir tarihi var. Osmanlı’da Muharrem ayı gelince kapı kapı dolaşıp ilahiler okuyan bir topluluk vardı.
İbn-i Sina, Avrupa’da “Avicenna” diye bilinir. Dünyada en çok tanınan ve modern tıbbın atası sayılan Müslüman tıp alimidir. “Tıbbın Kanunu” adlı kitabı, 1650 yılına kadar Avrupa’da tıp fakültelerinde okutuldu. Ay yüzeyindeki bir kratere adı verildi.
Yavuz Sultan Selim Han mübârek, bir gün nasıl olduysa gönül ehli olan Şâir Hikmet’i yanlışlıkla üzüp, yanından uzaklaştırmış. Şâir Hikmet de, diyâr diyâr dolaşıp yerleşecek yer aradıktan sonra, nihâyet Van Müftüsü’nün yanında kâtip olarak çalışmaya başlamış.
Sultan IV. Murad devrinde Evliya Çelebi, Cemşid Hezarfenlerden bahsederken bir de Lagari Hasan Çelebi’yi anlatır. Bu zat hakkındaki kaynak, sadece bundan ibarettir. Evliya Çelebi’ye göre Lagari Hasan Çelebi Sarayburnu’ndan kendi yapısı bir roket fişeğe binerek yükselmiş ve salimen denize inmiştir.
Yıl 1966 sonları. Bir öğle sonrası odamdayım.
Kapımıza bir adam gelir. Adı Emin Ersoy’dur. Merhum Akif’in oğlu. ”Sizi biri görmek istiyor” dediler. “Buyursun” dedim. İçeri tıraşı uzamış, üstü başı bakımsız, yaşlıca, çelimsiz bir adam girdi.
Yavuz Sultan Selim Han, şehzadeliğinde Trabzon valisiydi. Osmanlı Devletinin komşusu İran’daki Safevi hükümdarı Şah İsmail’in kendileri için büyük bir tehlike teşkil ettiğini yakından anlamış ve bunu defalarca İstanbul’a bildirmişti.
Kıbrıs harekatı sırasında uçağı ile rum mevzilerini bombalayan Cengiz Topel’in Uçağı arızalanır. Paraşütle atlayan Topel Rumların kontrolündeki bölgeye iner.
Cumhuriyetin ilanıyla birlikte, İstanbul’daki taşımacılık imtiyazını elinde bulunduran Belçikalı şirketle yeniden masaya oturulur ve denilirki “ Artık bizim de Türkiye Cumhuriyeti’nin de şartları var bu şartları kabul ediyorsanız İstanbulda kalabilirsiniz. Kabul etmiyorsanız buyrun gidin.” Belçikalı şirket Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin bütün şartlarını kabul eder. O şartlardan biri şudur; İstanbulda tramvaylara binen öğrenciler kimliklerini gösterdiklerinde tam biletin yarısı kadar ücret ödeyecekler lakin, Belçikalı şirket bu maddeyi uygulamaz.
Rey şehrinde Muvaffak Nişâburî’den okuyan üç yakın arkadaştılar. Aralarında kim önce ikbâle kavuşursa, diğerine yardım edeceğine dair sözleşmişlerdi. Bunlardan biri Selçuklu veziri Nizâmülmülk, ikincisi meşhur…
Otaçı ve emi olarak isimlendirilen hekimler, kamların aksine bitki, hayvan ve mineral kökenli ilaçlarla hastalarını tedavi ederlerdi. Otacı, ot kelimesinden türetilmiştir. Eski Türkçede ot, tıbbi bitki, ilaç, zehir ve kendiliğinden yetişen bitki anlamındadır. Otacı ise, otamak (ilaç yapmak) fiilinin köküne meslek bildirme eki (cı, çı) getirilerek türetilmiş Türkçe bir kelime olup hekim anlamındadır.
Rıza Şah, 1934’deki Türkiye ziyaretinin Ankara’daki bölümünde, kendisi şerefine yapılan resmi davetlere karşı, İran Büyükelçiliğinde Atatürk şerefine bir ziyafet veriyor. Yemekten sonra Atatürk’le sohbet ederken, söz oğlu Muhammed Rıza’dan açılıyor. Muhammed Rıza o sırada 16 yaşında. İsviçre’de lisede okuyor. Şah, onu özlediğini, ayrılığın kendisine zor geldiğini söylüyor.