İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yazıların kategorisi: “Vay be!”

Vay be! dedirtecek hikayeler konular tezler

Biz böyle ataları olan bir milletiz

İstanbul’da güneşli bir günün sabahında Topkapı Sarayı’nın avlusunda bulunan Has Oda’nın kapısı açıldı. Uzun boylu genç bir adam arka bahçeye doğru ilerliyordu. Bu kişi, Avrupa’yı titreten, koca Akdeniz’i hâkimiyet altına alan Osmanlı Devleti’nin kudretli hükümdarı Kanunî Sultan Süleyman’dan başkası değildi. Devlet işlerinden vakit buldukça soluklanmak için arka bahçeye çıkar, ağaçları, kuşları, denizi seyrederdi.

Stop etmekmi? Rölantide beklemekmi?

Kırmızı ışıklarda servet ödüyoruz.

Kırmızı ışıkta ya da başka bir hareketsiz durumda otomobilin çalışması yakıt tüketimini ve çevreye salınan atığı büyük oranda artırmaktadır. Yapılan araştırmalara göre sürücüler zamanlarının %25’ini vites boşta/hareketsiz geçiriyorlar. Aracınızın modeline bağlı olarak bu; rölantide her 10 dakikada bir 100ml ila 400ml arasında yakıt maliyetine neden olmaktadır.

Kadın Firavun Hatşepsut kimdir?

Tarih, MÖ 1400’lü yılların sonlarını gösterirken, o günün krallığı olan 18. Hanedan döneminde, Teb bölgesinde Krallar Vadisi’nin karşısında yaşayan Kraliçe Ahmose, deliler gibi tutkun olduğu kocası Firavun I.Tutmosis’e bir erkek vâris verme umudunu günden güne yitirmeye başlamıştı. Bütün çabalarına rağmen hamile kalmasına sevinse de 2 kızı olur ve sadece biri hayatta kalır; adı da Hatşepsut’tur.

Fillere fısıldayan adam : Lawrence Anthony

Güney Afrikalı muhafazakar Lawrence Anthony nesli tükenmekte olan vahşi hayvanları kurtarmak için çalıştı. Travma geçirmiş fillerle iletişim kurabilme ve onları iyileştirebilme yetenekleri ile tanınıyordu. Fillere fısıldayan adam olarak bilinirdi. Güney Afrika’da KwaZulu Natal’da 5000 dönümlük Thula Thula Reserve isimli araziyi satın aldı.

Yaban Gülü Efsanesi

Antik çağlarda Ege kıyılarında, birçok Yunan uygarlığı vardı. Bunlardan biri de İzmir yakınlarında idi. Adına Yaban Gülü Uygarlığı denirdi. Bu uygarlık adını bir Ege efsanesinden almıştı.Rivayete göre Ege kıyılarında dünya çingenelerinin başı olan, bir büyük çeri yaşardı. Bu çerinin aşiretinde adı dillere destan olan bir kız vardı. Bütün çingene kızları gibi sıradan bir güzelliği olmasına rağmen, çok güzel sesiyle öyle danslar ederdi ki, ünü bütün dünyaya yayılmıştı.