1700’lü yılların Fransa’sında yaşanmış ve yakın tarihte Kurtların Kardeşliği gibi filmlere konu olmuş Gevaudan Canavar”ının korkunç ve gerçek hikayesi.
18’inci yüzyılın ortalarında; üç yıl boyunca, vahşi, kurt benzeri bir canavarın Fransız kırsalında dolaştığı ve yaklaşık 300 köylüyü öldürdüğü bilinen bir gerçektir. Kurbanların çoğu kadın ve çocuktu. Yerel gazeteler hikayeyi ele aldıklarında yaratığa Gevaudan Canavarı adını verdiler ve bununla ilgili pek çok korkutucu hikaye / haber yayınladılar.
İlk kurban, 1764 yılında boğazı yırtılmış olarak keşfedilen Jeanne Boulet adlı 14 yaşındaki bir çobandı. Bir ay sonra 15 yaşındaki bir çocuk ölü bulundu. Yaralarına yenik düşmeden önce saldırganını “Korkunç bir canavar” olarak tanımlamayı başarmıştı. Canavarla ilgili haberler uluslararası manşetlere taşınırken 100’den fazla insanın göğüsleri veya boğazları parçalanmıştı bile. Cesetler, keskin pençeleri ve dişleri olan bir şeyin bu durumlarından sorumlu olduğuna dair net işaretler gösterirken basın, kızıl saçlı ve siyah kürklü, geniş bir göğsü, büyük ağzı ve çok keskin dişleri olan kurt benzeri bir hayvanı tanımlıyorlardı.
Büyük yankı uyandıran bu haberler üzerine piyade lideri Jean Baptiste Duhamel’in canavarı bulup öldürmek için 30.000 gönüllüden oluşan bir av partisi düzenlemesi uzun sürmedi. Katılımcılara korkunç yaratığın hayatına son vermeleri için bir yıllık maaşa eşdeğer bir ödül teklif edilmişti. Bu işe yaramayınca, Kral XV. Louis, sorunu çözmesi için kendi özel koruması olan François Antoine’ı güney Fransa’ya gönderdi. Eylül 1765’te Antoine ve ekibi sonunda büyük bir kurdu öldürdü. Versailles’a döndüler ve ödüllerini XV. Louis’den aldılar. Gevaudan’a yapılan saldırılar tamamen sona erdi ancak sadece birkaç aylığına…
Sonraki her saldırıda, hayvanın tarifi daha fantastik hale geldi. Bazı haberler onu; arka ayakları üzerinde yürüyen doğaüstü bir varlık olarak tanımladılar. Diğer yayınlar daha çok bir kurt adama yahut yarı kurt yarı insan bir yaratığa benzediğini söylediler.
Yerel Bir Çiftçinin Zaferi
Nihayet; neredeyse her gün dehşet içinde sevdiklerini kaybetmeyi beklemekten bıkan yerel bir çiftçi meseleyi bizzat ele almaya karar verdi. Jean Chastel adlı bu çiftçi bir silah ve birkaç gümüş mermi ile dağlarda dolaştı. Kendisini kolay bir hedef haline getirmenin canavarı ininden çekeceğini umarak kırsaldaki açık alanlarda oturarak İncil’i okudu. Ve ilginçtir; bu taktik işe yaradı. Çok geçmeden canavar belirdi. Chastel onu vurdu ve krala getirdi. Bazı gazeteler, incelenmek amacıyla kurdun midesinin açıldığını ve bu esnada içinden kalıntılarının düştüğünü iddia ettiler.
Tarihçiler uzun zamandır Gevaudan’da gerçekte ne olduğunu tartışıyorlar. Bazıları cinayetlerin yalnızca kitlesel histerinin bir ürünü olduğunu veya vahşi bir kurt sürüsü tarafından işlendiğini iddia ederken, diğerleri bunun; yalnız, kuduz bir kurt veya kafesten kaçmış bir aslan olduğunu iddia ediyorlar.
Gevaudan Canavarı efsanesi, Robert Louis Stevenson’un 1879 tarihli “Cévennes’deki Bir Eşekle Seyahatler” kitabına ve Christophe Gans’ın 2002 tarihli meşhur korku filmi “Kurtların Kardeşliği” gibi modern yapımlara da ilham vermiştir .
İlk yorum yapan siz olun