İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Viktorya Dönemi Yoksulluğu: Dört Kuruşluk Tabut ve İki Kuruşluk Akşamdan Kalma

19. yüzyılın sonlarına doğru, Viktorya dönemi Londrası görkemli malikâneler ile sefaletin iç içe geçtiği bir yerdi. Zenginliğin ihtişamı sokaklarda yankılanırken, arka sokaklarda bambaşka bir dünya hüküm sürüyordu. Bu dünyanın en karanlık taraflarından biri ise, yoksullar için geliştirilen ucuz ve insanlık dışı “uyuma sistemleriydi.”

Viktorya dönemi Londra’sında, 4 penny karşılığında, bir barınakta tabut benzeri kutularda uyuyan yoksulların resmi

Dört Kuruşluk Tabut: Uykunun Bedeli
Geç Viktorya döneminde, sadece dört kuruş ödeyerek bir gece geçirebileceğiniz bir “barınak” vardı. Ancak bu barınaklar, adeta canlılar için hazırlanmış tabut benzeri kutulardan ibaretti. İnsanlar, yan yana dizilmiş bu daracık kutularda geceyi geçirmeye çalışırdı. Konfor bir yana, çoğu zaman battaniye bile verilmezdi; onun yerine, su geçirmez ve soğuk tutan muşambalar kullanılırdı. Yani fakir olmak, hem soğukta titremek hem de tabutta uyumak demekti.

Viktorya dönemi Londra’sında 2 penny karşılığında bir barınakta ipte uyuyan yoksulların resmi

İki Kuruşluk Akşamdan Kalma: Ayakta Uykuya Bir Adım
Peki ya cebinizde dört kuruş bile yoksa? O zaman tek seçenek, iki kuruşluk “uyuma” hizmetiydi. Bu sistemde insanlar, bir sıraya dizilmiş banklara oturtulur, önlerinden geçirilen bir ipe yaslanarak uyumalarına izin verilirdi. Yani yatmak bile lüks sayılırdı.

Bu uygulamaya İngilizce’de “two-penny hangover” denirdi. Günümüzde “hangover” kelimesi genellikle alkol sonrası yaşanan rahatsızlık anlamında kullanılır. Ancak işin aslı biraz daha farklı…

Hangover Ne Zaman İçkiyle İlişkilendirildi?
yüzyılda “hangover” kelimesi, aslında daha çok “yarım kalan işler” ya da “önceki olayların devam eden etkileri” anlamında kullanılıyordu. Yani kelimenin alkolle ilişkilenmesi çok daha sonradan, 1904 yılı civarında gerçekleşti.

Bu nedenle, “iki kuruşluk akşamdan kalma” uygulamasının bu kelimenin içkiyle bağlantılı anlamını doğurduğu sanılsa da, bu bir şehir efsanesidir. İpte uyuyarak geçirilen gece, kelimeyle sadece bir tesadüf sonucu aynı ifadeyi paylaşır.

Yoksulluğun İzi Dilde Bile Var
Bugün hala “akşamdan kalma” dediğimizde aklımıza alkol gelir, ama Viktorya döneminde bu ifade gerçek anlamda ayakta kalma mücadelesini anlatıyordu. Dört kuruşluk bir tabutta yatamayanların, iki kuruşluk bir ipte başını dinlendirme çabasıydı bu.

Dil, tarih ve sefalet; bazen hiç tahmin etmediğimiz yerlerde buluşur.

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın