İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Uzaydan Düşerek Ölen Adam: Komarov ve Son Sözleri, Türkiye Detayı

1960’lar… ABD ve Sovyetler Birliği arasındaki uzay yarışı tüm hızıyla sürerken, gökyüzü sadece yıldızlarla değil, aynı zamanda tarihi anlarla da doluydu. Yuri Gagarin, Neil Armstrong gibi isimler, insanlığın uzaya uzanan hayallerinin sembolleri haline geldi. Ancak bu parlak madalyonun bir de karanlık yüzü vardı. O yüz, adı belki de hak ettiği kadar anılmayan bir Sovyet kozmonotu, Vladimir Komarov’a aitti.

Komarov, 1967 yılında, 40. yaş gününden sadece bir ay sonra, yörüngeye yalnız başına gönderilen Soyuz 1 uzay aracıyla 24 saatlik bir test uçuşuna çıktı. Bu, aslında Komarov’un ilk uzay macerası değildi. 1964’te Voshod 1 misyonunu başarıyla tamamlamış, bu deneyimi sayesinde de riskli Soyuz 1 test uçuşu için seçilmişti.

Uzay Yolculuğunda Verilen İlk Can
Başlangıçta her şey planlı gidiyordu. Ancak Komarov, 16 yörünge dönüşünü tamamlayıp Dünya’ya dönmeye hazırlanırken, korkunç bir arıza yaşandı. Paraşütü açılmayan kapsül, kontrolden çıkarak yeryüzüne çakıldı.

Bu feci çarpışma sonucunda Vladimir Komarov, uzay yolculuğu sırasında hayatını kaybeden ilk insan olarak tarihe geçti. Havacılık tarihinde “Uzaydan Düşen Adam” olarak anılan Komarov’un son anlarında telsizle yaptığı konuşmaların ses kaydı ise tüyler ürperticiydi.

Soyuz 1 yörüngeye yerleştikten kısa bir süre sonra, güneş panellerinden ikisinin tam olarak açılmaması, Komarov’un navigasyon ekipmanlarının bir kısmını kullanmasını engelledi.

Telsiz Sustu, Korku Büyüdü
Komarov’un uzay aracını Güneş’e doğru çevirmesi gerekiyordu. Defalarca manevra yapmasına rağmen, bir türlü hedefine ulaşamadı. Üstelik Soyuz 1’in Dünya’daki ekibe gönderdiği sinyaller giderek daha da belirsizleşiyordu. Öyle ki, bir noktada uzay aracıyla Dünya arasındaki iletişim tamamen koptu.

Çaresizlik içinde kalan Komarov’a, iyon akış sensörlerini kullanarak uzay aracını döndürmesi emredildi. Ancak bu umutsuz girişim de başarısızlıkla sonuçlandı. En kötüsü de, Komarov’un yörüngeye manuel kontrolle girmesine yetecek kadar zamanı kalmamıştı.

Nihayet Dünya atmosferine girmeyi başaran Komarov, o kritik anda ana fren paraşütünün çalışmadığını dehşetle fark etti.

Türkiye’deki Dinleme İstasyonuna Takılan Çığlık
Soyuz 1, akıl almaz bir hızla yeryüzüne doğru düşüyordu ve bu ölümcül inişi yavaşlatacak hiçbir şey yoktu. Komarov’un o hızla yere çakılan uzay aracından sağ çıkması imkansızdı.

İlginç bir ayrıntı ise, Komarov’un Sovyetler Birliği uzay programının en üst düzey isimlerinden biri olan Aleksey Kosigin’le yaptığı son konuşmanın, ABD’nin Türkiye topraklarında bulunan bir dinleme karakoluna takılmasıydı.

Jamie Doran ve Piers Bizony’nin 2011’de yayımlanan “Starman” adlı kitabında aktardığına göre, Komarov düşüş sırasında dehşet içinde haykırıyordu: “Bu gemi bir şeytan! Elimi değdirdiğim hiçbir şey doğru düzgün çalışmıyor!”

Ancak, Rusya Devlet Arşivleri’nde yer alan resmi transkriptler bu konuşmayı bambaşka bir şekilde yansıtıyor. Resmi kayıtlara göre Komarov’un Kosigin’e söylediği son sözler şunlardı: “Kendimi mükemmel hissediyorum, her şey yolunda. Bütün bunları bana aktardığınız için teşekkürler. Ayrılma gerçekleşti.” Transkript, “Teşekkürler. Bunun olduğunu herkese anlatın” diye devam ediyor, sonrası ise anlaşılmaz bir sessizliğe gömülüyordu.

Göz Göre Göre Gelen Felaket
Doran ve Bizony’ye göre, Komarov’u taşıyan Soyuz 1 uzay aracında, fırlatılmadan önce bilinen 200’den fazla yapısal sorun vardı. Öyle ki, Soyuz 1’in bu trajik uçuşundan önce gerçekleştirdiği insansız testler bile defalarca başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Komarov ve yedek pilotu Yuri Gagarin, misyonun ertelenmesi gerektiğini defalarca dile getirmişlerdi, ancak bu uyarıları dikkate alınmamıştı.

Cevapsız Kalan Soru
Komarov’un son sözleri hakkında kesin bir uzlaşma olmasa da, sonrasında yaşananlar tüm kaynaklarda aynı şekilde yer alıyor: Vladimir Komarov, uzaydan Dünya’ya korkunç bir şekilde düştü ve 24 Nisan 1967’de yaşanan patlamada hayatını kaybetti.

Dönemin gazete haberlerine göre, Komarov’un cansız bedeni o kadar yanmıştı ki, kimliği ancak topuk kemiği kullanılarak tespit edilebildi.

Ancak uzmanların o günden bu yana yanıtını aradığı bir soru hala varlığını koruyor: Uzay gemisi kontrolden çıkıp düşerken, Komarov neden Soyuz 1’in fırlatma sistemini kullanarak kendini kurtarmayı denemedi? Bu soru, uzayın karanlık dehlizlerinde yankılanmaya devam ediyor…

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir