Almanya, bilindiği üzere dünya tarihinde soykırımlar da anılan bir ülke olmuştur. Ancak Yahudilere karşı yapılan soykırım ısıtıp ısıtıp dünya gündemine getirseler de Kara kıta Afrika’nın güneyinde yaşanan Alman soykırımı pek gündeme getirememektedir.
Yirminci yüzyılın ilk soykırımı olarak tarihe geçen Namibya soykırımı ya da diğer adıyla Hererolar ve Nama soykırımı Almanya’nın soykırım tarihinin en büyük vahşetlerinden biridir.
Herero ve Nama Soykırımı
Almanların 1904 ile 1907 yılları arasında yaptığı soykırım olup 1908 de Alman birliği tekrar kuruluncaya kadar yaklaşık 100 bin Afrikalı öldürülmüştür.Almanya İmparatorluğu istikrarını tamamladığında 1900 lü yılların başında diğer büyük rakiplerinin hepsinin neredeyse tüm dünya üzerinde büyük sömürgeleri bulunmaktaydı. Almanya’da gözünü sınırlarının çok ötesinde olan sömürge topraklarına dikmişti. Almanlar da ısrarla Namibya’ya göz dikmişti. Adeta Vitrinde duran oyuncağı isteyen çocuk gibi Almanlar’da kendilerine bir sömürge istemiş ve İngilizlerde buna göz yumarak Namibya ile ilgisi olmadığını söylemiştir. Bunun üzerine 1891 den itibaren Almanya güney batı Afrika’da bulunan Namibya topraklarına yerleşim için vatandaşlarına sevk etti. Alman yerleşimciler ve askerler bölgeye ilk geldiğinde yerli halk hererolar hayvancılık ile uğraşıyorlardı. Almanlar bölgeye geldiklerinde verimli toprakları yavaş yavaş ele geçirmeye başlamış ve Elmas dolu maden ocaklarının kendilerine işletmeye başlamışlardı. Bölgede artan Alman baskısı ve köleliğin tekrar canlanması, yerli halkta rahatsızlığa neden oldu ve Herero halkı Almanlara karşı isyan etti.
Ardından Alman Ordusu ve Hererolar arasında yaşanan Waterberg Savaş ı neticesinde hererolar yenildi ve ardından Çöllere sürüldüler. Daha sonra bir diğer yerliler Namalar isyan etti. Namaların diğer bir özelliği ise çok cesur bir kabile olmasıydı.
Bu isyan neticesinde Alman askerleri bu Afrika halkına da acımadı ve adeta soykırıma giriştiler.
18 yüzyılın sonlarından 1904’e kadar Almanlar bölgede yaptıkları soykırım neticesinde ve Hererolar’ın nüfusu toplamda yüzde 80 azalmış, Namalar ise son olarak yüzde 50 azalmıştır. Ayrıca Alman askerlerinin Namibyalı genç kızların ve kocalarına öldürdükleri kadınları seks kölesi yapmışlardır. Hatta tecavüz ettikleri siyahi kadınlardan olan çocukları deneylerde kullanıp inceledikleri iddia edilmektedir. Almanların Namibya’da 100 binin üzerinde yerli halkın çeşitli işkencelere ve soykırımla yok ettiği tarihin su götürmez bir gerçektir. 130 Bin yerli halktan 15 bin civarında yerlinin kaldığı söylenmektedir. Namibya Soykırımı Tarihe geçen kara bir lekedir.
1904-1909 yılları arasında iyice zalimleşen Alman siyaseti direnişe geçen yerli halkın öldürülmesine, asılmasına, tecavüz edilmesine, topraklarına ve hayvanlarına el konulmasına, konsantrasyon kamplarında ölüme terk edilmesine imkan tanıyordu. Hayatta kalan aile bireylerinden biri Köpekbalığı Adası’ndaki vahşeti şöyle ifade ediyor: “Almanlar beni adaya gönderdiler. Bir yıl orada kaldım. Yaklaşık 3.500 kişiydik; sadece 193 kişi geri dönebildi, 3.307’si adada öldü.”[1] Adaya götürülenlerin yaptığı angarya işlerin başında ise daha önce orada ölenlerin cesetlerindeki kafatası gibi belli kemikleri etlerinden sıyırarak temizlemek vardı.[2] Temizlenen kafatasları “bilimsel” araştırma amacıyla Alman üniversitelerine gönderilmekteydi.
İlk yorum yapan siz olun