İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

irkilata

Arka koltuktaki katil! hikayesi nedir?

Şehir efsanesi olarak ortalıkta dolanan bir hikâye var; arka koltuktaki katil. Bu hikâye gerçekten yaşanmış mı yoksa efsane olarak dilden dile dolaşıyor mu henüz net bir açıklama olmasa da okuyucuları oldukça etkilemişe benziyor. Çünkü konusu oldukça ürkütücü olan ve okudukça içlere korku salan bir hikâyedir. Hikâyeyi kim yaşadı ya da kim yazdı belli değil, anonim olarak paylaşılmaktadır.Bir serinin devamı şeklinde yayınlanmış gibi gözükse de farklı hikâyelerden oluşan bir seri hikâyenin farklı bir bölümünü oluşturmaktadır. Kısa ya da uzun metrajlı herhangi bir filmi yoktur, yalnızca anonim paylaşılmış bir hikâyedir.

Blues’un DNA’sı: Ali İbrahim “Farka” Touré

Teoride Afrika müziğinin Batılılar tarafından sevilmemesi için birkaç tane iyi neden var. İlk olarak Batılılar için armoni çok önemlidir, sonra bunu görsellik takip eder. Ancak Afrika müziğinde armoni ve görsellik arka plandadır, daha çok müziğin ruhuna önem verilir. Böyle bir durumda, Afrika ve Batı müziği arasında füzyon oluşturmaya çalışan sanatçıların karşısında bariz bir önyargı vardır. Fakat son yıllarda söz konusu önyargı birkaç Afrikalı müzisyen tarafından yıkılmıştır. Bu etkileşimin başını 2006 Mart ayında hayata gözlerini yuman, namı değer “Nehrin blues” adamı Ali İbrahim Touré çekmiştir. Ülkemizde pek fazla bilinmeyen veya belki kulaktan dolma bilgilerle tanıdığımız bu sanatçıyı biraz tanıyalım.

Yapılan İyilik Çabuk Unutulur: Köylü ile Kurt hikayesi

Bir kurdu avcılar fena halde sıkıştırmışlar. Kurt ormanda oraya buraya kaçmakta, ancak peşindeki avcıları bir türlü def edememektedir.

Canını kurtarmak için deli gibi koşarken bir köylüye rastlar. Köylü elinde yabasıyla tarlasına girmektedir. Kurt adamın önüne çöker ve yalvarmaya başlar: